- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 27 Ocak 2020, Pazartesi 2:01
HÜSAMETTİN TAŞDEMİR
Elazığ'da farklı bir ekip ve kurtarma teknikleri..BURSA ARENA / Haber Merkezi
Evet, bugün itibariyle 41 vatandaşımızı afet şehidi olarak verdiğimiz bir deprem daha geride kaldı. Yine cenazeler, uğurlanan canlar, yıkılan binalar, şu kış gününde akraba evlerine, spor salonlarına ve çadırlara sığınan depremzedelerimiz.. Şükür ki ötesine gitmedi. Ve Allah beterinden esirgesin tabii ki..
Tüm acılarımız bir yana, o geride bıraktığımız birkaç güne şöyle bir analitik gözle baktığımda, öncelikle söylemeden geçemeyeceğim, her depremde olduğu gibi bu defa da "işi gücü tribünlere oynamak" olan bir takım zübük tipler bir yana, hele ki yaptığı yardımları gerine gerine ekranlardan anlatan bir kısım zavallı garabet öte yana; en çok dikkatimi çeken konulardan birisi Jandarma Genel Komutanlığı'nın daha ilk anlarda bölgeye görevlendirdiği JAK TİMLERİ oldu.
Tamam, askerdir, böyle anlarda görevini yapacaktır, eyvallah da, bu çocuklarımız farklı bir şeylerle yürüdüler olayın üzerine.
Evet, benim şahsen bu defa duyduğum bir arama / kurtarma yöntem ve tekniğidir bahsetmek istediğim; ki adından da "KUYU VE GALERİ TEKNİĞİ" diye bahsediyorlar.
"Enkazda hayat kurtarma konusunda olağanüstü gördüğüm bu "KUYU VE GALERİ TEKNİĞİ" nedir ve Jandarma bu işi nereden öğrenmiştir" diye araştırdığımda, farklı şeyler öğrendim doğrusu. Zira öyle depremi yenmiş sayılabilir bir yabancı ülkeye gidip, ya da konuyla ilgili üniversite bölümlerinde eğitim falan alıp öğrenmemişler. Güneydoğu'da ve sınır ötesi harekatlarda terörle mücadele ederken, terk edilen binalarda edindikleri o doğal tecrübeyi, enkaz çalışmalarına yansıtmışlar ve bunu bir "kurtarma operasyonu tekniği" haline getirmişler.
Derler ya "her şerde bir hayır vardır" diye.. Terör melanetinden yıllarca muzdarip olduk, fakat böyle tecrübeleri de kazandığımız bir gerçek.. İşte bu tür tecrübeleri farklı alanlara yansıtmak da hem zeka hem beceri ve hem de cesaret meselesi olsa gerek.
Basındaçok defalarda yer almıştı, kısaca bahsedeyim;
"Beton blokların altında hayat mücadelesi veren insanlara ulaşmak için son derece dikkatli davranan JAK timi, önce görsel ve sesli arama ile hayat belirtisinin peşine düştü. JAK, sese ve titreşime duyarlı sensörleri enkaza yerleştirdi. 6 sensörü beton yıkıntının etrafına yerleştirerek 30 metrekarelik alanı tarayabilen timler, komutanın depremzedeye anonsunu bekledi. Komutanın 'Sesimi duyuyorsan bir yere vur, öksür, ses çıkar' şeklindeki anonsuna verilen yanıt üzerine, alan hızla daraltıldı. Ses geldikçe 30 metrekarelik alan 2 metrekareye kadar düşürülürken, kurtarma çalışmasının en önemli kısmına geçildi.
5 kat üstü yıkıntılarda "kuyu", 5 katın altındaki yıkıntılarda "galeri" metodunu uyguladılar.
Elazığ'da Mustafa Paşa Mahallesi'nde yıkılan Kalay Apartmanı 6 katlı olduğu için "kuyu metodu" uygulandı. Sensörlerin algıladığı 3. kata kadar kuyu metoduyla inen JAK timlerinin karşısına beton kiriş çıktı. İki beton kiriş, hayat ışığı bekleyen depremzedeye ulaşmayı engelledi. Sesle iletişim kurulan kadına moral desteği verilirken, başka bir kurtarma yöntemi olan "galeri sistemi"ne geçildi. Yan taraftan açılan "galeri delikleri" depremzedeye ulaşmayı sağladı../.."
"ilk defa duydum" diyen olursa diye biraz bu JAK TİMLERİ kimlerdir ona da değineyim.
- Zor doğa ve arazi şartlarında motorlu intikal imkânı olmadığı veya yaya intikal şartlarının güç olduğu bölgelerde meydana gelen olaylara müdahale etmek,
- Kış turizminin icra edildiği pistlerde emniyet ve asayiş hizmetini sağlamak, kaybolan ve yaralanan yerli ve yabancı turistlere yardımcı olmak,
- Dağcılık sporlarının yapıldığı bölgelerde meydana gelen kazalarda, kazazedelere ulaşmak ve tahliye etmek,
- Meydana gelen deprem, sel, çığ gibi doğal afetlerde afetzedelere ulaşmak ve tahliye etmek... olduklarını da öğreniyoruz.
http://www.bursaarena.com.tr/elazig-da-farkli-bir-ekip-ve-kurtarma-teknikleri-makale,4089.html
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
12.09.2020 Kapkarasın 12 Eylül..
-
05.08.2020 Servet Somuncuoğlu'nun Anısına...
-
02.08.2020 Bizler ve Kızılderililer..
-
15.07.2020 15 Temmuz'un Milli Kahramanı..
-
22.06.2020 Üniversal Tural Platformu (UTP) Genel Başkanı Müjdat Kayayerli Bursa'da..
-
15.05.2020 Derin Millet .. (Hasan Tahsin ve İlk Kurşun anısına)
-
10.05.2020 Anneler Gününüz Kutlu Olsun..
-
07.05.2020 İşte Korona'nın Patronları: Medikal Derin Devlet ve Bill Gates..
-
30.04.2020 Tarih kitaplarında yer verilmemiş bir zaferimiz; Kut'ül Amare..
-
29.04.2020 Aslında Ermeniler özür dilemeli..
-
08.04.2020 Koronavirüs derken IMF öne çıktı..
-
25.03.2020 Coronavirüs Avrupa Birliği'ni çökertir mi?
-
26.02.2020 Hocali Katliamı hep anılacak ve unutulmayacaktır..
-
11.02.2020 Yediğimiz ekmek haram olsun!..
-
08.01.2020 Adı Artin Agopyan..
-
26.12.2019 21. Yüzyılın Aynştayn'ı..
-
20.12.2019 Kırıkkale Üniversitesi hakkında Protesto ve Suç Duyurumdur
-
11.12.2019 Nobel Ödülü Seçici Kurulu'nu kınıyorum
-
05.11.2019 DAEŞ'in eski ve yeni liderleri..
-
03.10.2019 Yürekleri Yangın Güneydoğu Anaları.. (II)
-
17.08.2019 'Gece Şahini Tatbikatı' ve 17 Ağustos Depremi..
-
24.07.2019 Yine gönüllerde yatan bir şehidimiz; Dr Sadık Ahmet..
-
09.07.2019 Komşumuz Yunanistan'daki seçimlerin ardından..