KUR'AN'I DİĞER KİTAPLARDAN AYIRAN FARK

"Kitap Aşkına Esenler Yaz Kitap Günleri"nde söyleşi veren ilahiyatçı yazar Ömer Döngeloğlu, "Kuran-ı Kerim’den önce gönderilen Peygamberlere, kitaplara bakarsanız onların bozulma sebeplerinin, Peygamberlerini aradan çıkarmaları olduğunu görürsünüz" dedi....

Haber Ajansı Yayın Grubu

 

"Kitap Aşkına Esenler Yaz Kitap Günleri"nde söyleşi veren ilahiyatçı yazar Ömer Döngeloğlu, "Kuran-ı Kerim’den önce gönderilen Peygamberlere, kitaplara bakarsanız onların bozulma sebeplerinin, Peygamberlerini aradan çıkarmaları olduğunu görürsünüz" dedi.


İlahiyatçı yazar Ömer Döngeloğlu, "Kitap Aşkına Esenler Yaz Kitap Günleri" kapsamında Esenler Dörtyol Meydanı'nda okuyucularıyla buluşarak duanın öneminden ve Peygamberlerin vazifelerinden bahsetti.


DUA, İBADETİN ÖZÜDÜR


Peygamber Efendimiz’in bir özelliğinin de her şeye dua etmesi olduğunu söyleyen Döngeloğlu, “Dua, Peygamber Efendimiz'in ifadesiyle ibadetin ümidi yani ibadetin özüdür. Maalesef bizimse son zamanlarda internet, televizyon, kültürel yozlaşma ve toplumdaki problemler gibi sebeplerden dolayı  dualarımız gittikçe azaldı. ‘Dillerden Düşmeyen 100 Dua’ kitabımda insanlarımız duaya küçük de olsa devam etsin niyetiyle yola çıktığımız bir eserdi. Peygamber Efendimiz her şeye dua edermiş. Mesela yeni bir elbise aldığında aldığı elbiseye dua edermiş. Biz şimdilerde bu sünneti kaybettik, bunu da hatırlatmak isterim. Ayakkabı bile giyiyor olsanız, yeni sezonun ilk karpuzunu da yiyecek olsanız veyahut yeni bir gömlek alsanız bunu giyerken mutlaka dua edin."

 

 

 

KUR'AN'DAN ÖNCEKİ KİTAPLAR BOZULDU ÇÜNKÜ...


Peygamber Efendimiz’in sünneti olmadan, Kur'an-ı Kerim’i anlamamızın mümkün olmadığını ifade eden Döngeloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Eğer Allah bizimle direkt konuşmak isteseydi, bir Peygamber'i araya koymazdı. Allah, Hz. Âdem’den bugüne kitap ve sahife gönderirken Peygamber'i aramıza koymuş. O'na vahyetmiş, O'nun söylediklerine biz kitap demişiz; yani Hz. İsa’yı konuşturmadan İncil diye bir şeyi bilme şansınız yok. Musa Peygamberi dinlemeden Tevrat gibi bir kitabı öğrenme şansınızı yok. Hz. Muhammed’in sözlerini duymadan Kuran’ı bilme şansınız yok. Resulullah bir şey okumuş, ‘Bu Allah’ın kitabı’ demiş, biz de Hz. Muhammed’e olan inancımızdan ona Kur’an demişiz. Yani elimizdeki Kuran-ı Kerim’de Resullullah’ın araya girmeden bize gelen bir ayet yoktur. Resullullah’a ne kadar güveniyorsanız Kur’an-ı Kerim’e o kadar güveniyorsunuz; çünkü Peygamber Efendimiz’in söylediklerine biz Kur’an diyoruz. Kuran-ı Kerim’den önce gönderilen Peygamberlere, kitaplara bakarsanız onların bozulma sebeplerinin, Peygamberlerini aradan çıkarmaları olduğunu görürsünüz. Mesela, Yahudilerin elinde Hz. Musa’nın konuştuğu belgeler var mı? Yok. Kitapları kalmış sadece. Niye? Bize kitap yeter demişler. Peygamberi bir postacı gibi görmüşler. Peygamberi gereksiz, işinin bitirdi ve öldü, bizim gibi bir insandı diye görmüşler ve onlar zamanla Allah’ın gönderdiği kitabı bozmuşlar. Oysa Peygamberler Kuran’ı daha iyi anlamamız için hem yaşantılarıyla hem de o Kur'an’daki hakikatleri anlamamız itibariyle birer açıklayıcı, tefsirci ve güzel örnektirler."

 

Sosyal medya ve radyoesenler üzerinden programı takip eden dinleyicilere,  Ömer Döngeloğlu’nun “Dillerden Düşmeyen 100 Dua” kitabı hediye edildi.

 

BİR MESAJ ÇOCUĞUN HAYATINI ETKİLEYEBİLİR


Etkinlikler  kapsamında söyleşi veren bir diğer isim ise Adil Karagöz oldu. Çocuk edebiyatı yazarı Karagöz, yazma macerasına 12 yaşından itibaren yazdığı günlükleriyle başladığını söyleyerek, neden çocuklar edebiyatına yöneldiğine değindi. Çocuklarda eğitimin çok önemli olduğunu söyleyen Karagöz,  “Çocuklara verebileceğiniz bir güzel mesaj onun belki geleceğini etkileyebilir. Çocuklarımızı iyiye, doğruya ve güzele yönlendirebilmek, kötü alışkanlıklardan yanlışlardan uzaklaştırabilmek için onlara yazdığım hikâyelerle mesaj vermek istiyorum. Onların geleceğiyle ilgili güzel, kendilerine faydalı olabilecek mesajlar vermeye çalışıyorum” dedi.